Eskişehir Düğün Fotoğrafçısı

Bu sefer hikayemiz Eskişehir’de başlıyor ama İstanbul’da sonlanıyor. Başrolde Hasan ve Sıla var. Eskişehir‘de ta o yıllarda evlenirsem fotoğraflarımı sen çekeceksin diyen Sıla benim yurttan arkadaşım, o gün geldi çattı, tabii ki fotoğrafçısı bendim. 8 ay önceden rezerve edilen 2 Ağustos tarihi için Eskişehir’de çekim yapmaya karar verdik. Her gelin fotoğraf çekilmeyi sever ama Sıla’da bu durum daha fazlaydı, fotoğraf çekilmek için yaratılmıştı, yeter ki objektifler ona dönsündü. Eskişehir’in altını üstüne getirdik her yerde çekim yaptık, düğün Bursa’nın İnegöl ilçesindeydi, akşam da ilk giriş ve dansı çekip İstanbul’a geçecektim.

Yağmura rağmen hiç bir aksilik olmadan günü tamamlamıştık. Bursa‘ya geçtim, otobüsün saatine daha bir saat vardı, dizüstü bilgisayarımı çıkardım, fotoğrafları aktarıp yedekleyeyim dedim her zaman yaptığım gibi. Yedeklemeyi 2 ayrı HDD belleğe yapıyordum olumsuz durumlarla karşılaşmamak için. Eve geçtiğimde ise ana depolama ünitesine yedekliyordum. Otobüs saati geldi, bindim gece 2 civarı İstanbul’da olmam gerekirken saat 4’ü çoktan geçmişti ama biz hala feribottaydık.

Sabah 7 de Adana’ya uçağım vardı,

eve uğramaktan vazgeçtim doğrudan Atatürk Havalimanı’na geldim, uçağı kaçırmamıştım lakin ana üniteye yedekleme fırsatım da rötar yüzünden iptal olmuştu. O haftanın çekimlerini tamamladım İstanbul’a geri döndüm Sıla’ya fotoğrafları ulaştıracağım, belleği açtım. Sıla+Hasan klasörü bomboş. Bir fotoğrafçının başına gelebilecek en korkunç şey benim de başıma gelmişti. O an bir ter boşalması, ateş basması ile ne yapacağımı bilememe durumları içinde sakinleşene kadar deli gibi fotoğrafları aradım. Nerede nasıl bir şekilde hata olup da fotoğraflar silinmiş olabilir diye düşündüm durdum 1 saat. Soğukanlılık moduna geçip çözüm arama sürecine başladım.

İlk önce

2 tane 32GB karttan fotoğraf kurtarmayı denedim, 300’e yakın fotoğrafı bir şekilde kurtardım. Harici bellekleri de taradım ama nafile, bir kaç veri kurtarma şirketine de hatırı sayılır bir mebla ödedikten sonra fotoğrafların kurtarılamayacağına kanaat getirdim. Bu arada Sıla hala fotoğraf bekliyor, Ben yapım gereği sözlü olarak kendimi ifade edemem, uzun bir yazı yazma zamanı gelmişti gelin hanım Sıla’ya, durumu tüm detaylarıyla ve tüm samimiyetimle açıkladım, çözüm olarak tüm masraflarımı bana ait olmak koşulu ile istediğiniz zaman istediğiniz yerde çekimi tekrarlayalım dedim.

Sıla’nın ne denli üzüldüğünü biliyordum

ama gelinliği tekrar giymek isteyeceğini de biliyordum. Fotoğrafları kurtaramadık ama yağmurlu bir İstanbul gününde mis gibi bir çekim yaptık. Gelinliği bir daha giymeyeceği için yağmur çamur umurumuzda değildi, Hidiv Kasrı‘na çekim için gelen diğer gelinler yağmurdan sakınırken, nedimeler gelinlik kirlenmesin diye dört dönerken Sıla’nın rahat tavırlarına, gelinliği umursamamasına o kadar gıcık oldular ki, bir gelinliğin kirlenip kirlenmemesine verilen önemin ne denli gereksiz olduğu muhakemesi içinde, aslolan şeyin fotoğraf olduğu gerçeğiyle yüzleştiler belki de. Aman öyle bir şeyler işte…

Bir de biz çekim yaparken bir fotoğrafçı arkadaşımız geldi, geniş açı lensi düşmüş kırılmış yarım saat ödünç alabilir miyim dedi, onca fotoğrafçı varken gelip benden istemesi bu işi ne denli samimi yaptığımı gösteren bir detay olarak vurgulamak isterim ya da enayi olarak mı gördü bilinmez :) Hiç tanımadığım bir adama lensi vermiştim, aklımda soru işareti yoktu ama bir gözümde o gelin damattaydı. Çekimi tamamladık, hatta onlarla da hatıra fotoğrafçı çektirdik, bir tane de polaroid ile çektim onlara da hediye ettim o an pek sevindiler.Çekim bitti, eve gidip yüzmilyon tane yedek aldım bu kez.

Kıssandan hisse yedek almak önemlidir. Şu an 3 farklı yerde yedekleniyor fotoğraflarım. İkisi İstanbul’da birini de Konya‘da anne evinde tutuyorum. Malum hırsızı uğursuzu, doğal afeti var, ve bütün arşivim gitmesi tüm hayatımı etkileyebilecek kadar güçlü. Ve Sıla+Hasan çiftimin halden anlaması, çözüme ortak olması düğün fotoğrafçılığını salt iş olarak görmeyip her çekimde dost edinmemden kaynaklıyor diye düşünüyorum.

Sevgiler.

Bu arada bu yazı google’da Eskişehir Düğün Fotoğrafçısı deyince çıkıyor ama fotoğraflar İstanbul’a ait. Eskişehir’de çektiğim düğün fotoğrafları için burayı ziyaret edebilirsiniz.

***