Merhaba herkese,
Bu yazımızda başımdan geçen aksiyonu bol bir hikayeyi kaleme alacağım. Ebru ve Mesut çifti ile yapacağımız bu çekimi neredeyse bir yıl öncesinden planlamaya başlamıştık. Geçen sene Kıbrıs’a balayına giden çiftimizin örnek teşkil ettiği fotoğraf çekimini beğenen Ebru’da çekimi Kıbrıs’ta yapmak istemişti. Aylar önceden her şey planlandı, biletlerimi aldım. Çekim günü yaklaştı, son kez Ebru ile konuştuk sabah kaçta nerede olacağım, Kıbrıs’ta gezerken kullanacağımız araca kadar her şeyi ayarladık. Ben O tarihte Konya’da çekimde olduğum için Ankara üzerinden Kıbrıs’a geçecektim. Sabah hızlı tren ile Ankara’ya geçtim ve uçuşun saatini beklemeye başladım.
Buraya kadar her şey gayet normal. Kontrol noktasına geldim, ehliyet ve biletimi verdim. Nüfus cüzdanı olmadan işlem yapamam diyen görevlinin sesi daha kulaklarıma ulaşmadan beynimden vurulmuşa döndüm. Normalde ekipmanlarımın arasına pasaportumu da koyuyordum ama bu kez çıkarmıştım.
Hayatımda hiç bir zaman nüfus cüzdansız gezmedim ama küçük bir cüzdan almıştım içine sığmıyor diye nüfus cüzdanımı çıkardım, kimlik olarak sadece ehliyet ve oda kimliğim vardı. Yurtiçi uçuşlar da oda kimliğimle bile geçiş yapabiliyordum ama Kıbrıs yurtdışı uçuş sayıldığı için işlem yapmasının imkansız olduğunu söyledi. Bugüne kadar hiç bir çiftimi mağdur etmemiştim, bir çözümü olmalıydı. Görevli arkadaşa söylemediğim söz kalmadı ama ikna edemedim. Git al gel diyor kimliğini, diyorum İstanbul’da nasıl gideyim, yollasınlar yarın gidersin diyor bana. Sinirden iyice geriliyorum, Ebru ile daha konuşmadık ama diyorum bir yolu olmalı.
Görevli en son git nüfus müdürlüğüne kimliğimi kaybettim de, çıkart gel hemen diyor. Uçuşa 20 dk var, yetişmem imkansız. Tam o sırada pegasus’dan mesaj geliyor. Uçuş 50 dk rötarlı. Diyorum bu bir işaret olmalı. Hemen taksiye atlıyorum. En yakın Pursaklar’a gidebiliriz, taksici ile pazarlık yapıyorum gidip kimliği çıkartıp geri döneceğiz. Çoğu taksici yolunacak kaz görür ama halimden anlamış olacak ki gayet babacan davrandı adam.
Neyse, geldik nüfus müdürlüğüne, en son Bakırköy’de yeniletmiştim oraya fax çekmemiz gerekiyor diyor, mail sistemi yokmuş, öğleden sonra hazır olurmuş vs. vs türlü türlü bahaneler ile kimliği de alamıyorum. Belki işime yarar diye nüfus kağıt örneği veriyor. Apar topar gidiyorum, diyorum içimden inşallah alırlar. Kapıdaki görevli yine olmaz diyor. Bütün çantalarımı bırakıyorum.
Sinirden ağlayacağım. Aylar önceden planladığım bütün iş akışı aksıyor. Çünkü Kıbrıs’tan İstanbul’a geçecektim, ertesi gün de orada çekim vardı. Neyse artık Ebru’ya durumu anlatmam gerekiyordu. 10 dakika nasıl söyleceğimi düşündüm sonra aradım. Anlattım durumu. Ne dese haklıydı ama elimden gelen her şeyi de yapmıştım. Uçak biletlerim yanmıştı, taksiye yok yere para vermiştim. Koca günüm boşa gitmişti. Elimden olmayan sebeplerle Ebru ve Mesut’u da mağdur etmiştim.
Her şerde bir hayır vardır diyerek sakinleştik. Hakikaten de öyleymiş. Bursa’ya döndüğünüzde istediğininiz zaman çekim yapalım dedim. Mekan sınırlaması olmadan, saat sınırlaması olmadan çekelim dedim. Ya da İsmail fotoğraf çekimi yapmak istemiyoruz da diyebilirsiniz dedim. Bursa’da fotoğraf çekimi yapmaya karar verdik. İyi ki iyi niyetli insanlar hala varlar. Sözleştiğimiz tarihte Bursa’nın mıuhteşem mekanlarında çekimimizi tamamladık. Bu yazı da bana ders oldu nüfus cüzdanımı ekipman çantamda tutuyorum artık. : )
Artık fotoğraflara geçebiliriz. Mudanya‘ya indim feribot ile sonrasında Ebru ve Mesut ile buluştuk. Olayı baştan sona tekrar konuştuk güldük eğlendik, iyi ki Kıbrıs‘ta çekmemişiz biz sevmedik oraları zaten dediler. Mis gibi Bursa’da Mudanya senin Trilye benim gezdik, yemek yedik eğlendik.
Daha fazla fotoğrafa instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.( Buradan )
Mudanya şirin bir sahil kasabası kıvamında, sokaklarındaki evleri yıkmak yerine iyileştirip tekrar kullanıma açmışlar. Kuzguncuk sokakları gibi, Cunda sokakları gibi bir atmosfer burada.
Ebru’nun mavi gelin çiçeği ve gelin tacı ne kadar da uyumlu birbiriyle. : )
Yazın fotoğraf çekimi yaparken bol bol sıvı tüketmemiz gerekiyor. Minik bir jest olsun diye limonatalar benden bu kez. : )
İşte bu ev direnişin sembolüdür. Yandaki binalar müteahhite verilmiş muhtemelen. Bu ev de yenileşmeye inat dimdik ayakta duruyor. Önünde fotoğraf çekilmesek olmazdı. Yıllar sonra yanında kocaman apartmanlar dikildiğinde bile aynı şekilde kalırsa güzel bir anı olur çiftimiz için.
Mudanya’da fotoğraf çekimi bitti şimdi Trilye’ye geçiyoruz. En güzel düğün fotoğrafları buradan çıkacak gibi bir his var içimde. Üniversite yıllarında bir gezi ile gelmiştik. Çok güzel bir çarşısı var. Uğramasak olmaz diyoruz ve çıkıyoruz yola.
Renk uyumu muhteşem. Çiftimiz de ortama yakıştığı için muhteşem kareler çekiyorum. İnsanın evi barkı satıp bu şirin kasabaya yerleşesi geliyor.
Teyzelere laf atmasam olmaz, onlar da bize takılıyor hemen. Ben zeytin, kahvaltılık sos aldım. Mesut’da yağ aldı. Hepsi el yapımı el emeği. Bizim için daha değerliler, öyle de olmalılar zaten.
Şimdi nereye gitsek diye düşünüyoruz. Düğünden farklı bir gün çekim yaptığımız için, canımız nereye isterse oraya gidiyoruz. Vakit sıkıntımız yok acıkınca yemek yiyoruz. Oh ne ala. Gölyazı’ya gitmek Trilye’den bir saat sürüyor. Güneş batabilir, gittiğimize değmeyebilir. Botanik parkı’na gitmeye karar veriyoruz. Fayton bulabilir miyiz diye konuşuyoruz arabada, şansımıza girişte bir tane buluyoruz : )
Botanik Parkı’da oldukça büyük bir park. Fotoğraf çekimi için tek başına bu mekan bile yeter aslında. Ama ben en güzel yerlerini bildiğim için oralarda çekim yapıyoruz : )
Ve mutlu son…
Bu güzel niyetli insanlarla çekim yapıyor olmaktan mutluyum. Buradan da bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Siz bu yazıyı okurken albümleriniz de kargoya çıkmış olacak. Sevgiler, selamlar! : )
***
Böyle bir düğün fotoğraf çekiminin fiyatı için iletişime geçebilirsiniz. Düğünden önce ya da sonra çekim için Paket 3’ü tavsiye ediyoruz.
info@ismailozyurt.com
0 532 510 16 71
Mecidiye Mh. Gözlükçü Sk. No: 51 Ortaköy, Beşiktaş, İstanbul
Teşekkürler Hale Hanım. Keyif aldığımız fotoğraflar yansıyor zaten. Düğün fotoğrafçılığını meslek edinmemdeki sebeplerden birisi de bu zaten. Bu işi aşkla yapmam. :)
gerçekten harika bir paylaşım olmuş sizi tebrik ediyorum şans eseri buldum bloğunuzu ama takipte kalacağımdan emin olabirsiniz :)
Teşekkürler, samimi yorumunuz için. Konya’ya da sık sık geliyoruz düğün fotoğrafı çekmeye. İnşallah karşılaşırız. İyi günler. :)
Çok eğlenceli bir blog yazısı olup bir de üstüne şahane düğün fotoğrafları çekmişsiniz yine :) Sizi merakla ve beğeniyle takip ediyorum.İşini aşkla yapan insanlar her zaman takdir edilesidir.Kolay gelsin İsmail Bey.