Yağmurlu bir günden merhaba arkadaşlar,
Yaz boyunca çektiğim düğünlerden hangilerini yazsam acaba diye düşünmüyorum zaten yazılacak hikayeler kendiliğinden ortaya çıkıyor. Samimiyet, aşk ve mutluluk olunca fotoğraflar da hem fotoğrafları bir an önce paylaşasım geliyor hem de blog’a kesinlikle yazmalıyım diyorum. Berna ve Ali için de aynısı oldu ve yazıyı kaleme aldım. Bu yazıda bir çok noktaya değineceğim hem fotoğrafçıların hem de evlenecek çiftlerin kendilerine pay çıkarabileceği bir yazı olacağından şüphem yok. Genel olarak çektiğim çiftler bir önceki yıllarda çektiğim insanların arkadaşları oluyor ve onların referansları ile kontağa geçiyorum.
Bu durum her iki tarafında lehine oluyor. Onlar beni biliyor, tarzımı biliyor, nasıl çektiğimi, nasıl albüm yaptığımı biliyor ve bu durum beni o kadar rahatlatıyor ki özgürce çekim yapabiliyorum. Kısıtlanmadığım için daha yaratıcı oluyorum, aksi durumda çekime gelen arkadaşları şöyle de çeksen, şurdan mı çeksen acaba gibi yönlendirmede bulunup fotoğrafçıyı çileden çıkarabiliyorlar. Bu gibi durumlarda kullandığım 2.makineyi veriyorum buyur istediğin gibi çek diyorum. :)
Kurtuluyorum. İkinci durum ise çekime az kişi gitmek. En rahat olduğumuz ise gelin damat ve ben olduğumuz zaman. Herkes çok daha rahat oluyor, ne istersek onu yapıyoruz. Ha bazen arkadaş gurubu çok enerjik olabiliyor bu durumda iyice kudurup fotoğraf çekebiliyoruz. ( Örnek : Hikaye ) Genelde düğün günü hikayesi çekerken böyle oluyor. Diyeceğim odur ki, eğlenceli, onlar yanınızdayken mutlu olacağınız arkadaşlarınız varsa çekime katılabilirler. Ama off sıkıldık, bizi de tek çek, yorulduk, bitsin gidelim diyen arkadaşlarınız varsa, çekime kesinlikle getirmeyin. :)
Konu fazla dağılmadan toparlayayım, Berna ve Ali Kayseri’de yaşıyor, balayı için geldikleri Antalya’da çekime karar verdik. Bir önceki sene sonbaharda çektiğim Kurşunlu Şelalesi fotoğraflarından sonra Antalya’da düğün fotoğrafları için kullandığım en güzel mekanlardan birisi burası oldu. Şelaleye gitmemek olmazdı, hafta içi olduğu için sakindi, sadece biz vardık desem bile yeridir. Ha bir de kazlar vardı! :)

Berna’ya şunları bi yakalasak mı acaba dedim, demeye kalmadan peşlerinden koşmaya başladık.
İnsanın sarılıp kucaklayası geliyor ama yakalamak ne mümkün. :(
Bu arada yaz günü, hava sıcak ama kapalı, yağmur yağsam mı yağmasam mı diyor. Şahsen bizim umurumuzda değil yağması. Hatta ben yağsa da yağmur altında romantik fotoğraflar çeksem diye içimden geçiriyorum. ( Allah dularımı kabul ediyor ve aşağı indiğimizde mis gibi bereket üzerimize yağıyor )
Az susayım fotoğraflar konuşsun ;
Bu sezon çektiğim çiftler arasında yağmur yağarsa ne yaparız diye düşündüğüm çok oldu, ama beni gibi çılgın, ömür boyu bir daha giymeceği gelinliği için üzülmeyen, çekimin eğlencesine odaklanmış gelinler olunca ortaya bu güzel kareler çıkıyor.



16 milimetrenin açısını test ederken ben. :)
Şelale’de bir sürü fotoğraf çektik, biraz da sahile gidelim belki denize de gireriz. :)
Tabii İsmail kim ki :) Ben kenardan ayaklarımı soksam yeter.
Ve çekimi bitiriyoruz, denizde çekim yaptıktan sonra en zor iş gelinlikten kumu temizlemek. Ona da çözüm ürettim ve gelinliği kuru temizlemeye vermekten kurtardık. :)
En azından arabaya binecek kadar temizlendi. :) Ve yazı da burada bitti.
-Son-
***
Böyle bir düğün fotoğraf çekiminin fiyatı için iletişime geçebilirsiniz. Düğünden önce ya da sonra çekim için Paket 3’ü tavsiye ediyoruz.
“Düğün Fotoğrafçısı Antalya, Düğün Fotoğrafçısı Fiyat, Düğün Fotoğrafları”
info@ismailozyurt.com
0 532 510 16 71
Mecidiye Mh. Gözlükçü Sk. No: 51 Ortaköy, Beşiktaş, İstanbul
Asıl ben teşekkür ederim, samimiyeti bol çiftler ile çekim yapmak kadar güzeli yok zaten. İnşallah daha da görüşeceğiz yine. Darısı bebeklerinizin başına. Selamlar. :)
Fotoğraflarımıza her baktığımda gülüyorum. :-) muhteşem bir gün ve çekimdi. İyi ki seninle tanışmışız İsmail. Sayende ömrümüz boyunca unutamayacağımız bir gün ve çekim yaşadık. Herkese tavsiye ediyorum. Bir an bile tereddüt etmeyin derim. :-) gerçekten çokkk çokk teşekkür ediyorum. Ellerine ve yüreğine sağlık. :-)