Ve İrem evlenir… : )
Merhaba arkadaşlar, web sitesini epey ihmal ettiğimin farkındayım ama baharın gelmesiyle birlikte artan çekimlerden dolayı yazı yazmaya vakit bulamıyorum. İrem ile Buğra’nın düğün hikayesini yazmak için bulduğum ilk fırsatı değerlendirdim ve bir şeyler karalıyorum şimdi. İrem benim üniversite döneminden arkadaşım, Ankara Siyasal mezunu ama fotoğrafa meraklı yanı bizim tanışmamıza vesile oldu. Ortak arkadaşların çokluğu sık sık görüşmemize neden olduğu için bir sürü güzel fotoğraf çektik, gezdik, eğlendik.
Bu fotoğraf bundan 6 yıl önce Anadolu Üniversitesi’nde gezerken çektiğim fotoğraflardan, o dönem günün fotoğrafı seçilmişliği bile var. : ) Konu çok dağılmadan toparlayayım, İrem evleniyor ve tabii ki fotoğrafçısı benim. Konuyu şuraya bağlayacağım fotoğraflara samimiyet doğrudan etki ediyor. Beni zaten bilen bilir ilk gördüğüm gelin damatla bile dakikalar sonra arkadaş moduna geçebiliyorum. ( İstisnalar hariç ) Ondan sonrası zaten eğlenme, gezme modunda fotoğraf çekmek oluyor. Aşağıdaki serideki tüm fotoğraflar çok az yönlendirme ile poz verdirmeden çekilmiştir.
Düzenleme olarak da makineden çıktığı haliyle, çok az soft tonlamalar yapılmıştır. Düğün fotoğraflarına siyah beyaz ayrıca yakışıyor bunu da es geçmemek lazım. Bu kez yazı az fotoğraf çok. Buyursunlar! : )

Pamuk yumağı bir kedi.

Hüzün dolu sahneler yaşanmadan az önce, babaya veda zor.


Bu fotoğrafı ne ara çektim hatırlamıyorum. Artık bilinçaltımdaki duyguların kontrolüyle deklanşöre basıyorum. : )







Ve damat tarafı gelir…

Çok eğlenceli bir çekim olacağının habercisi adeta bunlar : )




Teşkilat sağlam, ekip hazır, kızı alıyoruz!











Seymenler Parkı’na doğru uçuyoruz adeta.
















Bu polaroid filmleri bu sene bolca kullanıyorum. Filmleri yurtdışından aldığım için her çekimde yanımda olmuyor ama %90 4- 5 kare çekiyorum, düğün bittiğinde tatile gittiğinizde fotoğrafsız kalmayın diye hep bu hizmetler :)



Ben düğün fotoğrafı çekerken genelde az da olsa yönlendirmeler de bulunuyorum. Ama bi noktadan sonra gelin damat dilediğince poz verebiliyor ve vermeli de zaten. Fotoğrafçının elinde sihirli değnek yok, baş rolde siz varsınız! Nasıl istiyorsanız öyle durun ben zaten çekiyorum. : )


Arkadaşlardan söz etmedik yahu, böyle cengaver bir ekip her düğüne şart. Hepsi damadın sağ kolu, hepsi sağdıç kıvamında.














Herkes manyak, herkes deli!








Köpek bile delirmiş. : )

Bu gitarı nereden bulduk hatırlamıyorum, köpeğin sahibinin olma ihtimali çok yüksek ayrıca fotoğraflara kattığı duygu bir o kadar başarılı.










Baharın muhteşem dokusu fotoğraflara yansıyor. Evlenirsem kesinlikle Nisan-Mayıs aylarında evlenirim. Ya da sonbahar.


İrem gözlüğüme bayıldı, fotoğraf çektikten sonra dedim al senin olsun, attım çantasına. :)










Bu caddenin ismini bilmiyorum ama arabalar geçmezken ortasında yürüdüğümüz doğrudur. Ayrıca bir Ankaralı yolun ortasında oynamazsa olmaz, açtık müziği ve oynadık. :)
Gezdik,eğlendik, fotoğraf çektik ve otele geri döndük. Baba karşıladı bizi ve direkt odaya, dinlenmeye… Acıktık bir de yahu…

Bir şeyler yedikten sonra aşağı tekrar indik, güneş batmak üzere az daha fotoğraf çekelim anne babalarla da fotoğraflar olsun diye tekrar çekime çıktık! :)
















Düğün sanki otel odasında, ama nasıl eğleniyoruz anlatamam. :) Dalga geçer gibi oldu ama cidden efsane arkadaşlar var, en eğlendiğim düğünlerden biri bu düğün.



Bugüne dek yüzlerce ayakkabıda ismim yazıyor ama hala evlenmedim. Bu adeti kim çıkardıysa bu tez burada çürümüş oluyor. Siliniyor ismim ama evlenemiyorum bir türlü. Buradan ilgili kişilere çay içme talebimi iletiyorum.




Perdenin arkasına saklanmıştımdı, tam İrem geçerken seslendim. Hooop Buğra nerde derken, düğünün en güzel fotoğraflarından birini çektim. Spontane anlardan ne de güzel kareler çıkıyor.



Şu gelin çiçeğini verin bir de beni tek çekeyim :)



Ve düğün başlar. Düğün başlarken saniyeler içinde gerçekleşen ilk giriş ve dans anı muhteşem fotoğrafların çıkması için şahane atmosfer sunuyor. Omzumda iki makine olduğu için, iki kişi gibi görev yapabiliyorum.





İlk danstan sonra benim görevim bitiyor. Salon fotoğrafçıları zaten gerekeni yapıyorlar, odada karnımızı doyurduk ama düğün yemeğini geri çevirmek olmaz. : )
Mutlu ve sağlık dolu bol bebekli bir ömür diyorum. Sevgiler…
Evet, gelelim bu yazıdan çıkaracağımız kıssadan hisseye. Bugüne dek yayınladığım yazılarda düğün öncesi ya da düğün sonrası fotoğraf çekimlerinin daha avantajlı olduğunu yazmıştım. Buradan ilgili yazıya ulaşabilirsiniz. Şimdi ise düğün günü fotoğraf çekimi yapmanın avantajlarını sıralayacağım.
Şimdilik bu kadar, daha sonra güncelleyeceğim kısımlar olabilir.
Ayrıca bu sezon ve 2016 sezonu için aldığım işlerden bir kısmı şu şekilde olacak. Düğün günü düğün hikayesi olarak tüm anlar kaydediliyor, o gün ekstra dış çekim yapılmıyor, düğünden sonra bir gün dış çekimi istediğiniz şehirde, ülkede yapabiliyoruz. Yurt dışında uygulanan bu çekim paketi Türkiye’de de artık yavaş yavaş yayılmaktadır.
Böyle bir düğün fotoğraf çekiminin fiyatı için iletişime geçebilirsiniz. Düğün günü hikayesi fotoğrafları için Paket 1’i tavsiye ediyoruz.
“Düğün Fotoğrafçısı Ankara , Düğün Fotoğrafçısı Fiyat, Düğün Fotoğrafları”
info@ismailozyurt.com
0 532 510 16 71
Mecidiye Mh. Gözlükçü Sk. No: 51 Ortaköy, Beşiktaş, İstanbul
Bir yanıt yazın