İzmir’de Bir Düğün Hikayesi

Merhaba arkadaşlar, instagram çıktı mertlik bozuldu desem yeridir. Öncelikle bir özür borçluyum, geçen sene ocak ayında artık websitesine daha çok yazı yazacağım dememe rağmen bir tane bile yazı yazmadım. Nedeni hem işlerin yoğunluğu hem de artık instagram’ın her şeyin önüne geçmesi. Son bir kaç yıldır websitesine fotoğraf bile koymuyorum, blog yazmayı geçtim. : ) İşin kolayına kaçıyorum evet, instagram’da paylaşıp geçiyorum fotoğrafları. Ama artık blog’da bir şeyler yazacağım. Aslında blog çok çok daha iyi bizim için, bir kere kalıcı, google’da aramalarda direkt bu sayfa çıkıyor, yazı kısmını fotoğraf kısmını güzelce düzenleyebiliyoruz ama yine de ihmal ediyorum. Ediyoruz. Halbuki burayı daha çok kullanmam lazım. Son bir kaç yılda ortaya çıkan instagram düğün fotoğrafçılarının %99’un websitesi yok. Niye açmıyorlar bilmiyorum ama, bir çift fotoğrafçı ararken; bu fotoğrafçı kimdir nedir diye google’da gezerken fotoğrafçının websitesinin olmaması bence büyük bir eksiklik. Bu yazı da blog yazmama iyice ilham olsun diye kendime vermiş olduğum telkinlerden ibaret oluyor. Tamam sustum. Gelsin güzel fotoğraflar, güzel İzmir, güzel insanlar.

Düğün Sabahı:

Düğün eğlencesinden, koşuşturmacasından denizde fotoğraf çekmeye fırsat olmadı. Ceren sabah uyanınca denizde de fotoğraf çeker misin dedi. Uçak 11 de nasıl yetişiriz şu bu derken sabah 6 da kalkıp denize gittik hep beraber. Sonuç bu.

Daha fazla fotoğrafa instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.( Buradan  )

İzmir Düğün Fotoğrafçısı

Her şey bu kadar hızlı oldu ve ekipmanımı toplayıp İzmir’e uçtum.

Güzel insanlar mı beni buluyor ben mi güzel insanları çekiyorum kendime bilinmez ama iyi ki bu işi yapıyorum. Beni mutlu eden bir şeyden hem para kazanıyorum, hem yeni dostlar ediniyorum hem de geziyorum, fotoğraf çekiyorum, eğleniyorum.

Ceren ve Borga 13 Mayıs’ta evleniyoruz, fotoğrafçımız da sensin dediler. : ) Her şey bu kadar hızlı oldu ve ekipmanımı toplayıp İzmir’e uçtum. Tabii ki öncesinde detayları konuştuk ama Ceren bana düğün yapılacak mekanı ve gelinliğini gösterince ben nasıl bir şey istediğini çözdüm. Evet arkadaşlar gelinlik bu kadar önemli. Sade, tarlatanı olmayan, gelinin giymekten gerçekten keyif aldığı bir gelinliği giydiği zaman ortaya nasıl muhteşem kareler çıkıyor az sonra size ispat edeceğim. : )  Neden giymekten keyif aldığı dedim, çünkü benim çektiğim çoğu gelin, düğün bitse de gelinliği çıkarsam hemen diyor. Evet aynen böyle. Çünkü gelinlik 100 kilo, çünkü beş metre tarlatan var çünkü 80 metre kuyruk, ve aşırı sıkıyor, o ipler sıkılınca gelin ne yemek yiyebiliyor ne de oturabiliyor. : )

 

Bu rahatsız edici gelinlikleri sevenler var niye seviyorlar bilmiyorum. Nedeni bence; çünkü bir kere gelin oluyorsun diyip gazlayan eş dost görümce kaynana, bir de kıskanç arkadaş grubu ekleyince, prenses gibi oldun diyip en rahatsız gelinlikleri alıyorlar. Yine konudan kopuyorum bak çok sinirlendim. Ama bu yıl çok güzel bir şey oldu ben böyle yazdıkça çizdikçe artık görüyorum ki gelinler daha sade tarlatansız gelinlikleri tercih ediyorlar. Tarlatan varsa bile çekimde çıkaralım diyorlar. Bir keresinde, çekim sonuna doğru demiştim gelinden çekindiğim için, isterseniz, biraz da tarlatansız çekelim fotoğrafları diye. Çıkardık tarlatanı başladık çekime. Bir kaç fotoğraf  gösterdim, keşke en başında çıkarsaydım dedi gelin. Evet arkadaşlar yazının konusu kahrolsun tarlatan lobisi. : ) Bütün gelinlikleri seviyoruz. ( Tarlatansız olunca x1000 kalp )

Tamamdır, yazı kısmı bitti. Gelsin fotoğraflar arkadaşlar. Kısa kısa yazarım altına. Google yazı seviyor diye yazıyorum. Bir de gelinler okusun diye. Okuyor musunuz bilmiyorum ama yazıyorum. Sevgiler.

Düğün Fotoğrafçısı İzmir

Gelinliği almaya geldik, aldık hatta giydik. Gidiyoruz. :)  Gelinlik Gözde Karadana 

Düğün Aliağa’da sahilde olacak ama biz Foça taraflarına gidelim dedik. Yolda gelincik tarları görür müyüz ki derken, kendimizi tarlanın içinde bulduk.

Düğünün vazgeçilmezi can dostlarınızdır. :) Sizinle ağlayıp sizinle gülecek tüm arkadaşlarınızı çekime getirin lütfen. Off puff sıcak niye hiç bizi çekmiyorsun diyen gelin damadın arkadaşını da gördüm. :) Hatta gelinle tartışan nedime gördüm. :) Aman arkadaşlar sizin enerjinizi tavan yaptıracak kimseleri getirin çekime. Örnek şekil 1A üst fotoğraf. : )

Bizi gezdirecek tekneye gidiyoruz. : ) Tekne hareket ederken drone ile havadan video çekeceğim dedim herkes nasıl olur, düşer, boşver çekme dedi. Tabii ben durur muyum? Kaptan abiye rotayı sordum, indireceğim zaman ne kadar yavaşlayabileceğini sordum, akıntı hızını hesapladım ve kaldırdım tekneden dronu. : ) An altta paylaşacağım düğün hikaye videosunda drone sahnelerini görebilirsiniz. Evet itiraf etmeliyim ki drone pilotluğu konusunda ihtisas yaptım.

Biraz da Foça sokaklarında fotoğraf çekelim.

Düğün mekanına geçme vakti geldi. : )

Ve mutlu son! Suyun soğukluğu hala ayaklarımda hissediyorum. Bu muhteşem düğünü benimle birlikte yaşadığınız için ve düğünden biriymişim gibi hissettirdiğiniz için teşekkür ederim.

Yazı da burada bitmiş. : )

Video’yu unutuyordum az daha. İzlemek isteyenler buraya lütfen. :)

---

Ceren + Borga Wedding Story ( İzmir) from ismail özyurt on Vimeo.

---

“İzmir Düğün Hikayesi Fotoğrafları, Türkiye’nin Düğün Fotoğrafçısı”

Böyle bir düğün fotoğraf çekiminin fiyatı için iletişime geçebilirsiniz. Düğün hikayesi  Paket 1’i tavsiye ediyoruz.

“Düğün Fotoğrafçısı İzmir, Düğün Fotoğrafçısı Fiyat, Düğün Fotoğrafları”

info@ismailozyurt.com

0 532 510 16 71

Mecidiye Mh. Gözlükçü Sk. No: 51 Ortaköy, Beşiktaş, İstanbul

---

Önceki Yazı

İtalya'da Bir Düğün Hikayesi

Sonraki Yazı

Fethiye'de Bir Düğün Hikayesi